Trend Micro’nun son araştırması, siber güvenliğin iş büyümesinde ve gelir artışında büyük rol oynadığını gösteriyor
Trend Micro’nun dünya çapındaki en son araştırması, yönetim kurullarının siber güvenliğin rolünü hâlâ hafife aldığını, ancak siber güvenliğin iş büyümesi ve gelir artışında büyük bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Dünyanın önde gelen siber güvenlik şirketlerinden Trend Micro, dünya genelindeki kuruluşların 2023 yılında siber güvenlik bütçelerini artırmayı planladığını ancak yöneticilerin siber güvenlik konusunda çelişkili görüşlere sahip olduğunu ortaya koyan yeni çalışmasının sonuçlarını paylaştı.
Trend Micro Tehdit İstihbaratından Sorumlu Başkan Yardımcısı Jon Clay “Kuruluşların siber güvenlik yatırımlarından en iyi şekilde yararlanabilmesi için iş liderlerinin siber güvenliğe bakış açılarını yeniden şekillendirmeleri ve siber güvenliğin kuruluşlarını nasıl olumlu etkileyeceğini gözden geçirmeleri gerekiyor. Araştırmamız, siber güvenliğin iş hacmini artırmanın ve yeni yetenekler edinmenin kritik bir bileşeni olduğunu açıkça gösteriyor. Her kuruşun önemli olduğu günümüzde kurumların en tepesinde siber güvenlikle ilgili klişelerin devam ettiğini görmek içler acısı bir durum.”
Trend Micro Ülke Müdürü Hasan Gültekin,“Trend Micro’nun dünya çapında 250’den fazla şirkette 2.500’den fazla karar verici ile gerçekleştirdiği Risky Rewards adlı araştırma, teknoloji dışı üst düzey yöneticilerin siber güvenliğe bakış açılarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Kuruluşlar, siber güvenliğin iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul ediyor. Onlar çok değerli” dedi.
İş dünyasında karar vericilerin (BDM) yaklaşık üçte ikisi (yüzde 64) 2023’te güvenlik yatırımlarını artırmayı planladıklarını söylüyor. Ancak araştırma, karar vericilerin siber güvenlik ile kuruluşun diğer bölümleri arasındaki ilişkiyi anlamalarındaki kritik boşlukları da ortaya koyuyor.
Öte yandan, şirketlerin yarısı (yüzde 51) siber güvenliğin gerekli bir maliyet olduğunu ancak gelire katkı sağlamadığını savunurken, diğer bir oran (yüzde 48) maliyetinin saldırı/tehdit önleme ile sınırlı olduğunu savunuyor. Aslında, neredeyse beşte biri (%38) siber güvenliği bir iş kolaylaştırıcıdan ziyade bir baş belası olarak görüyor.
Öte yandan, yüzde 81’i siber güvenlikteki eksikliklerin yeni iş kazanma yeteneklerini etkileyebileceğinden endişe ediyor ve beşte biri (yüzde 19) bunun çoktan gerçekleştiğini kabul ediyor. Bu, karar vericilerin neredeyse dörtte üçünün (yüzde 71) potansiyel müşteriler ve tedarikçilerle yapılan görüşmelerde kendilerine siber güvenlik duruşlarının sorulduğunu kabul etmesinden kaynaklanmaktadır. Yüzde 78’i bu bilgi taleplerinin sıklığının arttığını söylüyor.
Tutumlardaki bu bariz çelişki, başka bir bulguyla örnekleniyor. Potansiyel müşteriler ve tedarikçiler müzakerelerde güvenliğe açıkça öncelik verirken, karar vericilerin yalnızca yüzde 57’si siber güvenlik ve müşteri kazanımı/memnuniyeti arasında güçlü veya çok güçlü bir bağlantı olduğunu düşünüyor.
Nitelikli çalışan alımı, karar vericilerin siber güvenlik ile işin geri kalanı arasındaki ilişkiyi anlamalarında açık boşlukların olduğu başka bir alan olarak öne çıkıyor.
Yanıt verenlerin yaklaşık dörtte üçü (yüzde 71), herhangi bir yerden çalışabilme yeteneğinin, yetenekleri işe almak ve elde tutmak için hayati önem taşıdığını söylüyor. Yine de yalnızca beşte ikisi siber güvenlik ile elde tutma (%42) ve yeteneği çekme (%43) arasındaki güçlü ilişkiyi anlıyor.
Katılımcılar siber güvenliğin çalışan deneyimi üzerindeki etkisini kabul etseler de şu görüşlere sahiptiler:
- %83’ü mevcut güvenlik politikalarının uzaktan çalışanların işlerini yapma becerilerini etkilediğini söylüyor (örneğin, ağ ve bilgiye erişim sorunları ve yavaş çalışma temposu)
- Yüzde 43’ü, mevcut güvenlik politikalarının çalışanların herhangi bir yerden çalışabilmesini kısıtladığını söylüyor
- Yüzde 54’ü mevcut politikaların çalışanların kullanmayı seçebileceği cihazları/platformları kısıtladığını düşünüyor
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
